DİNOZOR RADYO

Cumartesi, Nisan 28, 2012

Kendine Yapılmasını İstemediğin Bir Şeyi Başkasına Yap Çok Zevkli Oluyor


günümüz gençliği farkında olmadan öyle malzemeler yedirilerek eğitiliyor ki bunları bir bir yüzüne söylesen "siktir lan sallama" deyip geçecek derecede farkında değil.~evet lan ben aynştaynın kayıp dölüyüm~ bunlardan biri de bu mottolaşmış tavır. zamanında l-manyak dergisinde okumuştum bunla ilgili bir yazıyı, çok hoşuma gitmişti bu fikir. ve o zamanlar sadece 11 yaşında bir velettim. evet 11 yaşında kötü kedi şerafettin ile tanışmış bir bireyim. iflah olmaz merak duygumun getirilerinden biride bu işte. o zaman bu zamandır nerede yakın gördüğüm arkadaşım varsa şaka ayağına türlü gıcıklıklar yaptım, laf soktum, dalga geçtim. fakat her zaman çocukluğumda kavradığım o iyi niyetimle yaptım. empati hak getire... tabi yaş büyüdükçe insan olgunlaşır. ama bendeki hal, ruh çocuk ruhu hala. insanlar belli etmek istemese de bir bir mesafe koymaya başlayınca fark ettim durumu. ne zamandır düşündüğüm bu motto aslında insanı anlık tatminlerden uzun vadeli zarara götüren bir yol olduğunu anladım.~evet sokratesim~

o zaman bu zamandır insan olmaya, empati göstermeye azami özen göstermeye çalışıyorum. tabi karşılığını ziyadesiyle alıyorum. nasıl mı? iplenmeyerek. insanlar öyle bir alışmış ki "deveyi diken insanı siken" mottosuna, neredeyse istisnası yoktur böyle düşünmeyen.
çünkü terk eden sevgili kıymetlidir. yanındaki ise terk edene kadar kıymetli değildir. ayağına batan dikeni gün boyu hatırlarsın. ama bir yerden geçerken burnuna gelen hoş bir kokuyu beş dakikaya unutursun. fakat yine de ben "insanlık bende kalsın" mottosuyla hareket etmeye çalışıyorum.
çünkü mühim olanın vicdan rahatlığı olduğunu anladım.

genç nesiller öyle mottolar~fikir düşünce her ne dersen artık~ ile yoğuruyor ki. fark edince yemin ederim ağzım açıkta kalıyor. hani şu subliminal resimler devede kulak lan. adam sana bildiğin fikir aşılıyor. senin her zaman karamsar olmanı, bardağım boş tarafını görmeni, insanların ilgisini çekmek için her yolun mübah olduğunu, özgürlük adı altında dilediğin haltı yiyebileceğini, sevenin değil sikenin önemli olduğunu, empati kurmanın pollyannacılık olduğunu, umut etmenin değil vazifeni yerine getirip susmanın önemli olduğunu, hakkını aramanın "hoop hemşerim!" demenin yanlış olduğunu, hiç bir şeye bulaşmamak için sokakta adam da öldürülse susulması gerektiğini, pısırıklığı, susmayı, tek tabanca takılmayı, abazanlığın zevkli olduğunu ve tonla şeyi öyle işliyor ki beynine ben burada bunları yazınca sen içinden "bi siktir git aynştayn" diyorsun. şeytanın ilk hilesi kendinin olmadığına inandırmaktır demiş bir düşünür. bu herifler de öncelikle bunların senin düşüncen olduğunu yedirmiş sana.

sen tertemiz kağıtta ufak bir nokta olsa gidip o siyah noktayı kafaya takarsın. çünkü öyle yetiştirilmişsin.

evet gıcıklık~ibnelik piçlik her ne diyorsan~ yapmak, değerlere hakaret etmek, inanmadığı şeylere küfretmek, kadını sadece sikilmelik görmek~hanımlar yanlış anlamayın demiyeceğim olduğu gibi yazıyorum herşeyi~, kız kardeşi annesi olduğunu unutmak bunların hepsi ne yazık ki anarşi olgusuyla bir gösteriliyor, öyle sanılıyor.

isyankar kişilik sen, anarşizmin bile düstüru vardır öyle "inci inci" ile olmuyor bunlar. evet bizde ergen olduk, asi olduk, anne babamızla tartıştık, sisteme küfrettik ama hiç bir zaman ulu orta karı kız muhabbeti yapmadık.

ateizm bile bir düşüncedir, yapısı vardır.

ve bunların hepsinin temel sorunu maalesef ki kitap okumamak...

evet gerçekten bu...

iki bulvar gazetesi alıp normal gazete okumayan, köşe yazarı takip etmeyen bir toplumuz.

tonla köşe yazarı vardır ama biz sadece televizyondakileri biliriz.

maalesef bu...

ve evet aramızda öyle zeki insanlar var ki bu yaptıkları taşkalayı faydalı bir şeyde kullansa yemin ederim hem kariyeri hem parası olacak.

ama burada dalga geçip am göt meme muhabbeti edip kafa dağıttığını sanıyor ya...

ben ona üzülüyorum...

Salı, Nisan 17, 2012

Limbik Sistem vs. Prefrontal Korteks


insanın savunma, saklanma(barınma), duygusal tepki ve cinsel davranış, nörendokrin konrol, vücut ısısının düzenlenmesi, beslenme, korku ve nefret (defansif davranış) hallerini kontrol eden limbik sistem ile bütün kaynaklardan gelen bilgilerin düzenlendiği ve birleştirilip ortaya çıkarılacak davranışa karar verildiği, sinir sistemi aktivitelerindeki bilgileri dikkatlice toplayıp bütünleştirip formülleştirip uygulayıp denetleyip değişiklikler yapan ve yargılayan yer olan prefrontal korteksin karşılaştırılmasıdır. insanoğlu medeniyeti prefrontal korteks ile kurmuştur fakat üsttekiler alttakileri her zaman limbik sistemleriyle ellerinde tutmuştur.

- prefrontal korteksiyle hareket eden kişi ister evrimsel olarak ister yaradılışsal olarak ele alın her zaman limbik sistemden bir adım öndedir. çünkü limbik sistemin arzularına, korkularına, tepkilerine yenik düşmez, uzun vadede kazanç getirecek hamleleri görür ve stratejik bir şekilde taktiğini uygular.
- fakat prefrontal korteksin nimetlerinden faydalanmayan kişiler dikine giderek her zaman temel dürtüleri yönünde istikamet ederler ve anlık karları uzun vadede zarar getirir. örneğin üst tabakadan bir kişiye santaj yapılması, korkutulması genelde fayda vermez fakat cinsel dürtülerini harekete geçirecek bir kadın onu alaşağı edebilir. ya da anlık bir zevkten hamile kalan bir kadın bir ömür bunu cezasını çekebilir.
- hangi dine ya da felsefeye inanırsanız inanın tepedekilerin her zaman prefrontal korteks ile hareket ettiğini görürsünüz. pfk(prefrontal korteks) bir kumandana zafer kazandırır, siyasi seçimlerde adaya halkı iyi analiz etmesini sağlar, yahut bir futbolcuya maçı kazandıracak golü attırabilir.
- fakat sadece temel ihtiyaçlarına yönelen bir insan ise daima tek bir istikamete mahkum olup arzularının esiri olur.
- aslında pfk, kısaca akıl denilen olgunun vücut bulmuş halidir.
- limbik sistem ise nefsin vücut bulmuş halidir.
- bir topluma siz sürekli limbik sistemini tetikleyecek şeyler gösterirseniz o toplum prefrontal korteksinin varlığını unutacak ve artık emir alan konumunda olacaktır. eğer insanlara balık tutmayı öğretmek yerine sadece balık verirseniz o kişileri kendinize esir edersiniz. fakat prefrontal korteksini kullanan bir birey balıkçının hareketlerini takip ederek balık tutmayı pek ala öğrenebilir. ve bu sayede kendi işini kendi görüp ayakta durmayı başarabilir.
- limbik sistemi etkin kullanılan bir toplum hayatın korunma, barınma, cinsellik ve beslenmeden ibaret olduğunu sanır.
- bu toplumlar ilerleme kaydedemeyeceği gibi prefrontal korteksini kullanan toplumların esiri olur.
- prefrontal korteksini kullanan zümreler ise limbik sistemini etkin olarak kullanıp ondan çıkar sağlamayı başarabilirler ve bu yolla kendi nesillerini refah işinde yaşatıp hayat standartlarını üst seviyede tutabilirler.
- kısacası limbik sistemimiz etkin olarak kullandırılıp bizleri moda, spor, magazin, reality şovlar vs. ile uyutuyorlar ve asla ama asla kafamızı gömdüğümüz topraktan çıkarıp prefrontal kortekslerimizi kullanmamamızı istiyorlar. çünkü prefrontal korteksini etkin kullanan bir toplum asla ama asla uyutulamaz ve kontrol edilemez.
- ve hangi dine ya da felsefeye inanıyorsanız inanın hepsinde prefrontal korteksi göreceksiniz.

ayrıca limbik sitem tu kaka bir şey değildir tabiki. sonuçta "temel ihtiyaçlarımız"ın karşılanması gerekir. fakat her şeyin bir dengesi olması gerektiği gibi ihtiyaçlarımızın da bir dengesi olmalıdır.

Pazar, Nisan 01, 2012

Anlardan yansıyanlar serisi...


Bir yağmur damlası gibi yüreğim
Çağıl çağıl akar, gürler öfkeyle, coşkuyla
Hırçın bir fırtınadır yüreğim
Sessizliği boğarak akar karanlığa..
Derinlerden yükselen bir ruh..
Geceyi, Ay ile paylaşır ışığı..
Soluk bir ten ümitsizce izlerken sesi
Yıldızlar belli belirsiz izler..
Bir "son" daha ve geçer meltemin yalnızlığı
Ateş söner, su döner, rüzgar diner..
Ve karanlık usulca inine girer..
Nağmeler